EĞİTİM İŞ BAŞKANI YETKİN: “ÖĞRETMENLİK ÖZEL BİR İHTİSAS ALANIDIR”

Eğitim ve Bilim İşgörenleri Sendikası (Eğitim-İş) Bilecik İl Başkanı Ali Yetkin, “Eğitim sendikalarından ve paydaşlarından görüş alınmadan hazırlanacak olan bir öğretmenlik meslek kanunun katılımcı ve demokratik olması asla mümkün değildir.”dedi. Atanamayan öğretmenlere ilişkinde konuşan Başkan Yetkin, “Her yıl çığ gibi artarak büyümeye devam eden ataması yapılmayan öğretmen sayısındaki artış son derece dikkat çekici bir hal almıştır.”değerlendirmesi yaptı.

Son günlerde Eğitim sendikalarından ardı ardına gelen Öğretmenlik Meslek Kanunu’na ilişkin bir açıklamada da Bilecik Eğitim İş Sendikası Başkanı Ali Yetkin’den geldi.

“OLUMLU BİR SONUÇ BEKLENMEMEKTEDİR”

Yetkin, Öğretmenlik Meslek Kanunu’na ilişkin yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi:

Eğitim sendikalarından ve paydaşlarından görüş alınmadan hazırlanacak olan bir öğretmenlik meslek kanunun katılımcı ve demokratik olması asla mümkün değildir. Bugün Türkiye’de öğretmenlerin; sözleşmeli, ücretli, kadrolu öğretmen olarak ayrıştırıldıkları ve 1 milyona dayanan ataması yapılmayan öğretmen olduğu aşikar olarak belirtilmiştir.

“BU ÜLKEDE BİR TANE BAŞÖĞRETMEN VARDIR, O DA MUSTAFA KEMAL ATATÜRK’TÜR”

Şimdi de öğretmenlerin meslek onurunu, itibarını defalarca erozyona uğratan bir anlayıştan olumlu bir sonuç beklenmemektedir. Öğretmenler; Uzman Öğretmen, Başöğretmen gibi tanımlamalarla yeniden ayrıştırmak isteniyor. Öğretmenlik zaten bir uzmanlık mesleğidir. Başöğretmen kavramının kabul edilemez bir kavram olduğunu belirtelim ve Başöğretmenlik 1739 Sayılı Mesleki Eğitim Temel Kanunu’na göre; öğretmenlik özel bir ihtisas alanıdır. Adaylığı kalkan her öğretmenin uzman olarak değerlendirilmesi gerekir. Bu ülkede bir tane Başöğretmen vardır, o da Mustafa Kemal Atatürk’tür.

“ÖĞRETMENLERİN TAMAMI YOKSULLUK SINIRININ ALTINDA YAŞAMAKTADIR”

Öğretmenlik Meslek Kanunu’nun içermesi gereken konularla ilgili olarak burada yapılması gereken, adaylığı kalkan tüm öğretmenlerin uzman olarak değerlendirilmesi ve kıdem doğrultusunda öğretmenlerin artık tamamının iyileştirilmesi gerekmekte. Çünkü öğretmenlerin tamamı yoksulluk sınırının altında yaşamaktadır.

“ÖĞRETMEN GÖRÜŞLERİNİN ALINDIĞI BİR KANUN TEKLİFİ HAZIRLANMASI GEREKİR”

Liyakatin esas alındığı, sözlü sınavın olmadığı, performansa dayalı rekabetçi bir anlayışın olmadığı, çalışma barışına katkı sunacak bir meslek kanununun paydaşlarınca değerlendirilerek yaşama geçirilmesi gerekmektedir. Biz yıllardır öğretmenler arasında; sözleşmeli, ücretli, kadrolu tanımlamalarının olamayacağını, AK Parti 20 yıldır iktidarda ve öğretmenlerin şartlarının iyileştirilmesi için söz söylemeyi bırakıp icraata geçmeleri gerekir. Uzman Öğretmen, Başöğretmen gibi kavramlarla öğretmenlerin kademelendirilmesi,sarayda hazırlanan Öğretmenlik Meslek Kanunu olmaz.Öğretmenlik sendikalarının,öğretmen görüşlerinin alındığı bir kanun teklifi hazırlanması gerekir.

Öğretmenlik Meslek Kanunu hazırlanırken, bu mesleğe dönük sendika ve derneklerin görüşlerinin alınması, bu kapsamda katılımcı demokratik yöntemlerle teklif hazırlaması gerekir. Milli Eğitim Bakanlığı’nca düzenlenen kadrolu olarak öğretmenlik yapmak isteyen tüm adayların girmesi gereken 2020 Eğitim Bilimleri Sınavına 4 yüz 32 bin 753 kişi başvurmuştur.

“BU KONUNUN ACİLEN ÇÖZÜLMESİ GEREKMEKTEDİR”

“Her yıl çığ gibi artarak büyümeye devam eden ataması yapılmayan öğretmen sayısındaki artış son derece dikkat çekici bir hal almıştır.” diyerek ataması yapılmayan öğretmenlere ilişkinde konuşan Yekin sözlerini şu şekilde devam ettirdi:

“2021 yılında yapılması talep edilen ikinci bir 40 bin atama ile 60 bine tamamlanmış öğretmen ataması belirttiğimiz şekilde 60 bin değil daha fazla olması gerekir. Atama bekleyen yüz binlerce öğretmen mevcut iken adını anmaktan imtina ettiğimiz ücretli öğretmenlik, kadrosuz öğretmenlik,  sözleşmeli öğretmenlik gibi kavramların acilen kaldırılması  gerekir. Her okulda en azından meslek dersi öğretmenleri ya da kültür dersi öğretmenlerinin tamamına yakını ücretli öğretmen olarak çalışmaktadır.  Bir öğretmen ayda bin liraya ücretli öğretmenlik yapabilir mi?  Bir çaycıdan, bir hizmetliden ve Asgari Ücretin altında maaş almaya devam etmekteydi. Maaş değil ücret adı altında çünkü hesabını yapacak olursak haftada girebileceği ders saati maksimum 30 saat, ayda 120 saat yapar. 20’şer liradan 2 bin 400 lira para yapar. Vergisi, algısı,gibi kesintileri düşündüğümüz zaman bu öğretmenin eline net  1500 ile 1750 lira  para geçer.Artı sigortası,ders saati 40 dakikadır,60 dakikadır.  Öğretmenlerin sigortası yarı zamanlı çalışır en fazla 15 günlük bir sigortası yatmaktadır. Yani hem sigortasız çalışmaktadır, hem de ücret ödememektedir.  Bu konunun acilen çözülmesi gerekmektedir.”