ÖSYM VE YÖK’ÜN ÖVUNDÜĞÜ YKS YERLEŞTİRME SONUÇLARI EĞİTİM SİSTEMİNDEKİ SORUNLARI GİZLEYEMEMEKTEDİR

Anasayfa - Ağustos 26, 2020 8:24 pm A A

Yükseköğretim Kurumları Sınavı (YKS) yerleştirme sonuçları açıklandı.

ÖSYM’nin paylaştığı YKS Yerleştirme Raporu’na göre, tercih yapma hakkına sahip olan 1 milyon 745 bin 642 adaydan, 1 milyon 151 bin 632’i tercih yaptı. Yani yaklaşık 600 bin aday tercih yapabilecekken bu hakkını kullanmadı. YÖK ve ÖSYM “doluluk oranlarını arttırdık” diye övünürken 838 bin 221 kontenjanın 781 bin 165’ine yerleştirme yapıldı, 57 bin 56’sı boş kaldı.

Devlet üniversitelerindeki doluluk oranı yüzde 95,77, vakıf üniversitelerinde ise yüzde 85,75 oldu.

Liseden bu yıl mezun olan 894 bin öğrenciden sadece 165 bini lisans bölümlerine girebildi.

En başarılı liseler yine fen liseleri oldu. Ancak YKS’ye başvuran 48 bin 258 adaydan ancak yarısı lisans bölümlerini kazanabildi.

Anadolu liselerindeki başarı oranı ise oldukça düşük. 657 bin adaydan sadece 183 bini 4 yıllık fakültelere girebildi.

Endüstri meslek liseleri ve imam hatip lisesi mezunları yine en alt sıralarda yer aldı. 72 bin EML mezunundan sadece bin 698’i, 238 bin imam hatip mezunundan da 39 bini lisans bölümlerini kazanabildi.

Her sınav dönemi sonrasında ortaya çıkan tabloya paralel olarak, çeşitli eşitsizliklerin varlığı ve bunların giderilmediği gerçeği yine karşımızda durmaktadır. Çok sayıda kontenjanın boş kalması, meslek liseli öğrencilerin başarı düzeylerinin bu sınavlarda neden en alt sıralarda yer alması, hükümetin gözdesi İHL’nin başarı ortalamasının düşüklüğü bu sınava da damgasını vurmuştur.

Sınava odaklı eğitim sistemi bir kez daha göstermiştir ki; eğitsel anlamda öğrencilerimizin kazanımları her geçen gün azalmakta, bu da öğrencilerin üniversiteye girişte başarısızlıklar yaşamalarına yol açmaktadır. Bu anlamda sınavlarda başarısız olan aslında öğrenciler değil, AKP iktidarı ve bizzat Milli Eğitim Bakanlığı’dır. Eğitim politikaları konusunda iktidarın ve eğitimden sorumlu kurumların, görevlerini yerine getiremedikleri ortadadır.

Eğitimin piyasalaştırılması ve ticarileştirilmesi, eşitsizlikleri giderek daha da derinleştirmektedir. Siyasi iktidarın, öznesi insan olan ve öğrenci ile öğretmeni en iyi şartlarda bir araya getirmesi gereken eğitim sistemini, kendi ideolojik görüşüne göre düzenlemesi önümüzdeki yıllarda yaşanan felaketi daha da derinleştirecektir.

Bugün, eğitimdeki başarısızlığın çözümü için tüm paydaşların görüşü alınarak hazırlanacak, bilimsel düşünmeye ve üretmeye dayalı, her öğrencinin kendi ilgi ve becerisi doğrultusunda hangi alanda okuyacağını kendisinin belirleyeceği bir eğitim sisteminin gerekliliği kaçınılmaz hale gelmiştir.

Eğitim-İş’in yıllardır mücadelesini verdiği kamusal, parasız, bilimsel ve laik eğitim hakkından tüm yurttaşlarımızın yararlanabilmesi mutlaka sağlanmalıdır.

 

MERKEZ YÖNETİM KURULU

Anasayfa - 8:24 pm A A
BENZER HABERLER

YORUM BIRAK

YORUMLAR

Hiç yorum yapılmamış.